1- Hayatınızda mucize olarak nitelendirebileceğiniz bir olay geldi mi başınıza?
Onu düşündüğüm anda çalan telefon, hayalini kurduğum an gelen hediye, bu kadar mutlu bir aileye sahip olmak ve tabi ki hayatımın aşkı ile evlenmiş olmam.. Hepsi birer mucize bence!
2- Hayatınızda aldığınız en büyük risk neydi?
Aslında bir çok kere risk aldım!
Kariyerimin en güzel yerinde işimden istifa edip, hobim olan moda üzerine bir eğitim almak.
Rüzgarlı bir günde Ölüdeniz Babadağ’ın 1970 m. yuksekliğindeki tepesinden atlayıp ters taklalar atarak yamaç paraşütü yapmak.
3. Almayı düşünüp de alamadığınız neler var?
İyi bir DSLR fotoğraf makinesi, Vos Vos bla bla…
4- Kıyafet konusunda takıntılarınız var mı? (Asla beyaz giymem vs.)
Hem göğüs hem sırt hem de bacak dekolteli bir kıyafeti, kombini kesinlikle giymem 😀
5- Nefret ettiğiniz huylar ya da nefret ettiğiniz insanlar?
Kibirli, kompleksi ve kıskanç insanlardan haz etmem. (3 K oldu :)) Bu huya sahip olan insanları normal düşünmeye sevk etmek için çileden çıktığım da çok olmuştur. Ama genel olarak nefret duyguları genlerinde olmayan bir kişilik olduğumdan bu tarz insanlardan uzak durarak durumu organize ederim.
6- Sizi en net tanımlayan kelime hangisi?
Heyecanlı, tutku dolu
7- Hayata yeniden gelme şansınız olsa, hangi ülkede doğmak isterdiniz?
Kanarya Adaları’nda doğsam fena olmazdı 😀 Ama her durumda Türkiye’de doğmak, Türk olmak isterdim.
8- Tek başına bir insan keyif almak için neler yapabilir?
Ben tek başıma Alışveriş yapmaktan ve dizi seyretmekten keyif alıyorum. Ama iyi bir partnerle herşey çok keyifli olur!
9- Nikah masasında evleneceğiniz kişiden “Hayır!” cevabı alsanız?
Hemen,
“Yerini doldurmak isteyen?”
diye salona seslenirdim 😀
Ay, Şaka bi yana ağlardım tabi ki oracıkta öleyim filan olurdum. Ama neyseki Kocacığımla tam 3 düğün yaptık ve hiç birinde isteksiz görünmüyordu : )
10- Ölümden sonra var olan hayata inanıyor musunuz?
Evet, cennette meyve yiyeceğiz takipçilerimle birlikte 🙂
11- Sizi yazmaktan soğutan olaylar?
Bir kere blogspot kapanmıştı uzunca bır sure. O zaman cok uzulmustum. Yazmak çok gelmiyordu içimden ama yine de inadına yazıyordum. Açıldı çok şükür. O zaman da soğumadıysam daha da soğumam 🙂
12- Kendinize robot bir sevgili yapıyorsunuz, ona hangi özellikleri eklemek isterdiniz?
Programlarken “Evet, tamam aşkım” kelimelerini daha çok söyleyebileceği bir sistem eklerdim 🙂 Bir de temizlik yapsın ben evde yokken, evi mis gibi kokutsun… Ohhh daha ne isteyeyim. Geri kalanı orjinali ile birlikte yaparız 🙂
13- İnsan kaderini mi yaşar, kaderini mi yazar?
Kul kurar, kader gülermiş.. Ama var olan kaderi en olumlu şekilde yaşamak da insanoğlunun elinde. Hayatı kendimize cennet de yapabiliriz; cehennem de. Yeter ki, dilimize, belimize sahip olalım. Yeter ki hayallerimizi gerçekleştirebilmek için gerekli azmi gösterelim. Sonrası Tevekkül etmeyi bilelim..
14- Aklınıza ilk gelen ingilizce kelime hangisi?
Happy !
15- Bir kitap yazsanız, adı ne olurdu?
Oldu canım istersen hikayeyi de buraya yazayım?
16- Blogger olmasa, şu an gerçekleştirdiklerinizi nerede gerçekleştiriyor olurdunuz?
Bloggerı keşfedene dek nerede gerçekleştiriyorduysam orada. Ama tabi ki yeni bi alternatif elbet de çıkardı.
17- Birinden hoşlanıyorsun ama hoşlandığın kişi en yakın arkadaşından hoşlanıyor, arkadaşınsa boş değil ona karşı. Ne yaparsın?
Tabi ki ikisini birbirine yapardım. Aşk yani iki kişinin bir araya gelebilmesi ne kadar buyuk bi mucize! Ben bir mucizeye engel olmak isteyebilecek kötü bir cadı asla olmaz; olamazdım!
18- İnternette sahip olduğunuz ilk takma isim neydi?
Takma ismim hiç olmadı ama safkoloz çocukluk yıllarımda kendim için aldığım ilk hotmail hesabımda isim “ashkopat” tı!
Ben de bu MİM i okuyup üstüne alınan tüm takipçilerime hediye ediyorum 🙂