5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 4. bölümde “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” ele alınmış ve Türk Ceza Kanunu 204. maddesinde “Resmi Belgede Sahtecilik” suçu düzenlenmiştir.
Sahtecilik suçuna ilişkin tüm düzenlemeler ise Türk Ceza Kanunu 204. maddeden başlayarak 212. maddeleri arasında 8 madde üzerinde toplanmıştır.
765 sayılı eski Türk Ceza Kanununda ise bu suçlar olabildiğince karmaşık ve kazuistik bir biçimde düzenlenmişti. Şöyle ki; resmi belgenin aslında sahtekarlık, suretinde sahtekarlık, fikri sahtekarlık, özel belgede sahtekarlık, resmi belgede sahtekarlık suçunun işlenen diğer belgelerde pasaportlarda vs. karmaşık ve içinden çıkılması zor biçimde düzenlenmiş bulunmaktaydı.
Yeni Türk Ceza Kanununda diğer suç tiplerinde olduğu gibi burada da bir sadeleştirme yapılmıştır. Buna göre;
olarak 3 ana temel bu suçları ifade etmek gerekir.
Yazı İçeriği
Kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak düzenlenmesi söz konusudur.
Özel Belgede Sahtecilik Suçu Nedir sorusu için üzerine tıklayarak ilgili makaleye giriş yapılabilir.
Resmi belgede sahteciliğin yanı sıra resmi belgenin bozulması, yok edilmesi suçlarıda düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu 212. maddede eski kanundan farklı olarak getirilen bir düzenleme olarak Belgede sahtecilik suçları başka bir suçun işlenmesinde vasıta olarak kullanılmışsa daha çok dolandırıcılık suçunun hilenin gerçekleştiriliş biçimi söz konusuysa ayrıca ilgili suçtan ayrıca cezalandırılması getirilmiştir.
Eski kanunda kazuistik olarak düzenlenen evrakın kullanılmasına ayrı tanzim edilmesine ayrı düzenleyen maddelerden vazgeçilmiş ancak sahte belgeyi değiştiren, düzenleyen, kullanan veya kullanmak için hazır eden kişilerinde cezalandırılacağı yeni kanunda hüküm altına alınmıştır.
Türk Ceza Kanunu 204.Maddesine göre ;
(1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK 204/1. maddesine göre; 3 temel seçimlik hareketin var olduğunu söyleyebiliriz.
Burada sahte olarak düzenleme yani maddi olarak bir başka gerçek belgenin taklit edilmesi, imzanın taklit edilmesi durumunu ifade ediyor.
Burada da aynı seçimlik 3 harekete ilave olarak gerçeğe aykırı bir düzenleme söz konusudur. Aslında fikri sahtecilik dediğimiz sahteciliğe tekabül ediyor. Kamu görevlisi burada söz konusu belgeyi örnek olarak diplomayı yada tapu belgesini kendisi düzenliyor ama imza kendisine ait bu anlamda adli belge incelemesine konu bir durum yok. Ancak içeriği tamamen gerçeğe aykırı olması gerekiyor.
(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.
Bu suç tipinde gerçek bir belge var ortada bunun ispat fonksiyonunu ortadan kaldırmak için tamamen bozulması, yakılması, yırtılması, gizlenmesi şeklinde ayrı bir kategori olarak düzenlenmiştir.
Aslında resmi belgede fikri sahtecilik esasında kamu görevlisinin bir işleyebileceği bir suç türüdür. Fakat bu maddede vatandaşın bir resmi belgede fikri sahtecilik işlemesi mümkün olduğu görülmektedir. Yani vatandaş bir kamu görevlisine beyanda bulunarak kamu görevliside salt bu beyana istinaden belge düzenliyorsa ise ki örnek olarak nüfus cüzdanı çıkarmak, doğum belgesi gibi evrakların düzenlenmesine yönelik bir suç tipidir. Burada kamu görevlisi tarafından düzenlenmiş bir gerçek belge var ancak fikriyatı vatandaşın beyanı üzerine düzenlendiği için fikri içeriği vatandaş işlemiş oluyor.
Resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkine baktığımız zaman kamu güvenliğine karşı işlenen suçlar olarak düzenlendiği görüyoruz. Kamunun bu belgelerin gerçekliğine hem maddi anlamda hemde içerik itibariyle duyduğu güven, bu belgelerin ispat gücünün korunması söz konusu amaçlanmıştır. Hukuki ilişkilerde bu belgelerin nüfus kayıtları, doğum belgesi gibi birçok belge niteliğinde ispat araçlarında kullanılan düzenlemeler bulunmaktadır.
Suçun konusu belge olmalıdır. Belgenin yazılılık unsuru ve belirli bir eşyada cisimleşmiş olması aranmaktadır. Elektronik ortamdaki kayıtlar bu ölçütleri karşılar mı sorusu muallaktır. Elektronik ortamdaki kayıtlar genel olarak belge niteliği taşımadığı söylenebilir. Nitekim Türk Ceza kanununda bunun için Bilişim suçları yer almaktadır. Bilişim kayıtların değiştirilmesi, bozulması, yok edilmesi gibi fiiller normalde belgede sahtecilikte de yer alan fiiller belge niteliği taşımadığı için ayrıca bilişim suçları olarak düzenlenmiştir. Karşı görüşleri de bulunmaktadır. UYAP üzerinde yapılan oynamalar bilişim suçlarında ele alınacak bir suç tipi olacaktır. Ama UYAP üzerinde elektronik evrak üzerinde imzalanmış bir evrağın fiziki olarak değiştirilmesinin ayrı bir durum olduğunu söylemeliyiz.
TCK’da şikayete tabi suçlarda şikayet süresi genel olarak fiilin işlenmesinden itibaren 6 aydır.
Resmi evrakta sahtecilik suçu, şikayete bağlı olmadığından herhangi bir şikayet süresi yoktur. Bu suçun zamanaşımı süresi en basit halde dahi 8 yıl olduğundan, suçun şikayetçi tarafından 8 yıl içinde savcılığa bildirilmesi halinde savcılık soruşturma yapabilir.
5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde öngörülen yaptırımı iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olup, anılan kanunun 66/1-e maddesi uyarınca bu suçun asli dava zamanaşımı 8 yıl, 67/4. maddesi de göz önünde bulundurulduğunda kesintili dava zamanaşımı 12 yıldır .
5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 12. maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemesi’ nin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Resmi Belgede Sahtecilik ; ceza yaptırımının ağırlığı nedeniyle mutlaka bir ceza avukatı vasıtasıyla savunma yapılmasını gerektiren suçlardandır.
5. Ceza Dairesi 2016/5359 E. , 2019/3887 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Atılı suçlardan sanık …’ın beraatine, diğer sanıkların mahkumiyetlerine – ZAMANAŞIMIMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklara isnat olunan TCK’nın 204 /1. maddesindeki resmi belgede sahtecilik ile aynı Kanunun 235/3-b maddesinde düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçlarının söz konusu maddelerde öngörülen cezalarının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi oldukları, suç tarihi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında atılı suçlardan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 04/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
15. Ceza Dairesi 2017/33223 E. , 2019/3349 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik , nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : BeraatNitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar …, … ,…, …,…, …, …, …, suça sürüklenen çocuk …’ın, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan sanıklar … ve …’in; resmi belgede sahtecilik suçundan suça sürüklenen çocuk …’ın ayrı ayrı beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık …’in Tekin Gıda ünvanlı iş yerinin sahibi olduğu, muhasebesinin İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası üyesi olan sanık … tarafından yapıldığı,bu iş yerinde fiilen çalışmadığı halde sanıklar …, …, …, …, …, …, … ve suça sürüklenen çocuk … adına sahte sigortalı işe giriş bildirimlerinin internet ortamından yapılması suretiyle katılan Kurumdan haksız menfaat temin etmek suretiyle üzerilerine atılı suçu işledikleri iddia edildiği olayda;
1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, suça sürüklenen çocuk …, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan sanıklar … ve … hakkında verilen beraat hükümlerine ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık savunmaları, tanık ifadeleri ve dosya kapsamından; sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun beraatlerine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan suça sürüklenen çocuk … hakkında verilen beraat hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 204 /1 maddesindeki resmi belgede sahtecilik suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, TCK’nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca hesaplanan 7 yıl 12 aylık zamanaşımının, 01/08/2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 03.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
15. Ceza Dairesi 2017/32281 E. , 2019/3184 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık … hakkında TCK’nın 158/1-f,
52/2-4, 53/1-3, 204 /1, 53/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık … hakkında TCK’nın 158/1-f,
52/2-4, 53/1-3, 204 /1, 53/1-3, 58/6 maddeleri gereğince mahkumiyetNitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar görmesi nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 237/1. maddesi gereğince katılan sıfatını alması mümkün bulunan …’ın şikayetçi sıfatıyla ifadesinin alınıp kamu davasına katılmak isteyip istemediği sorulduktan sonra gerekçeli karar başlığında katılan ya da şikayetçi olarak yer alması gerektiği gözetilmeksizin tanık sıfatıyla ifadesinin alınması ve … tarafından suça konu çekin sahteliği bilinmeksizin kendisine verilen ve suçun mağduru olmayan …’ın müşteki sıfatıyla gerekçeli karar başlığında yazılması hususlarının mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde, suçtan zarar gören …’dan büyükbaş hayvan satın alarak karşılığında tamamen sahte tanzim edilmiş 8.200 TL bedelli çeki vermek suretiyle …’a yönelik olarak nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanıkların, suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarının aksine, katılanın suça konu çeki vererek hayvanları alan sanıkları teşhis etmesi, katılanın alacağını almak amacıyla aradığı numaranın sanık …’ın akrabası … adına kayıtlı olması ve İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı’nın raporuna göre, çekin tamamen sahte üretilmiş olması karşısında, sanıkların mahkumiyetlerine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık … hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğ in, resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup, 6102 sayılı TTK’nın 780. maddesi gereğince çeklerde bulunması zorunlu olan keşide yerinin bir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık ve anlaşılır olması gerektiği, dosya içerisinde aslı bulunan çekin incelenmesinde suça konu çekte keşide yerinin bulunmadığı, bu nedenle unsurları bulunmayan suça konu çekin özel belge niteliğinde bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanıkların eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeyerek suç vasıfında yanılgıya düşülmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Belgede sahtecilik suçlarında; aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu, suça konu çek aslının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, denetime olanak verecek şekilde sahte belge fotokopisinin dosya içerisine konulması, gerekçe bölümünde aldatma yeteneğine sahip olup olmadığının tartışılması ve neticesine göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 02/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.