Yeni bir dil öğrenmek, başka bir kültürün keşfedildiği manevi bir yolculuk gibidir. Eski Hint dili olan Sanskritçeyi öğrenmenin ek bir faydası da, pozları daha iyi anlamak için yoga pratiğinizde daha derine inmenize yardımcı olmasıdır.
İçindekiler
Bu eski dil hakkındaki bilgilerinizi genişletmek ve yoga pratiğinizi daha derin bir seviyeye taşımak mı istiyorsunuz? Başlamak için doğru yerdesiniz!
Yeni bir dil öğrenmek, başka bir kültürün keşfedildiği manevi bir yolculuk gibidir. Eski Hint dili olan Sanskritçeyi öğrenmenin ek bir faydası da, pozları daha iyi anlamak için yoga pratiğinizde daha derine inmenize yardımcı olmasıdır.
İster yoga derslerine yeni başlamış olun, ister zaten deneyimli bir yogi olun, bu mistik dil hakkında keşfedilecek çok şey olduğunu söyleyebiliriz. Bu yazıda, sıkça kullanılan 18 Sanskritçe sözcük ve anlamlarından bahsettik. Böylece, zihninizi genişletebilir ve kendinizden emin bir şekilde minderinize oturabilirsiniz…
Hiçbir canlıya veya cansız bir nesneye bile zarar vermek istememek anlamına gelir. Eylemin kendisinden çok niyetle ilgilidir. Ahimsa, evrensel bir iyilikseverlik tavrıdır.
Ananda , aynı zamanda Paramhansa Yogananda’nın öğretilerine dayanan ve Swami Kriyananda tarafından kurulan dünya çapında bir hareketin adıdır.
Yoga felsefesinde; Tanrının varoluş bilinci mutluluk olduğu söylenir. Ananda; yemek yemek, müzik dinlemek ve güzel şeyler görmek gibi duyu zevklerinden gelen geçici mutluluktan farklıdır.
Ayrıca her zaman aynı olan tekdüze bir sevinç de değildir. Ananda, “zihninizi büyülemek ve dikkatinizi sonsuza kadar meşgul etmek ve ilgilenmek için birçok şekilde kendisini değiştiren ve dans ettiren” bir sevinci ifade eder.
Omurgayı düz ve vücudu rahat tutmak anlamına gelir. Ayrıca, Hatha yoga duruşlarına atıfta bulunmak için yaygın olarak kullanılan bir terimdir.
Asananın amacı ; kişinin beden bilincinin üzerine çıkmasını sağlamaktır. Meditasyon yaparken, enerjinin omurgayı serbestçe yukarı kaldırmasına izin verilmesi gerektiğinden düz bir omurga gereklidir.
Üç saat boyunca düz, dik bir omurga ile tamamen hareketsiz kalabiliyorsa, o kişinin asana konusunda ustalaştığı düşünülebilir. Hareketsizlik, vücuttaki iç enerjilerin farkına varmalarını sağlayacaktır.
4. Bhakti
Bu, kurtuluşa veya nirvanaya götürür. Tanrı’ya tapmak veya ibadet etmek” anlamına gelen Sanskrit kökü bhaj kelimesinden gelen bhakti, yoganın yollarından birini oluşturur: Bhakti yoga
Bhakti ayrıca, bazen “aşk uğruna aşk” olarak da tanımlanır.
Sözcük, “kutsal” ya da “ilahi” anlamına gelen Sanskritçe Brahma sözcüğünden ve “akış, tüp, kanal” anlamına gelen “nadi” sözcüğünden gelir.
Yoga felsefesinde, omurgayı takip eden üç ana nadi vardır. İna Nadi, Pingala Nadi ve Sushumna Nadi. Brahma Nadi, merkezi kanal anlamına gelen Sushumna Nadi içinde yer alan ince bir kanaldır. Bazı geleneklerde, brahma nadi’nin ana çakraları içerdiğine inanılmaktadır.
Hem düşüncelerin hem de duyguların bilincidir. Meditasyon yaptığınızda, geliştirdiğiniz zihin “citta”dır. Aklın farkındalığı konusundaki öğretisinde Buda’nın kullandığı zihin kelimesi citta’ydı. Buda, aydınlanmayı fark ettiğinde, özgürleşen zihin de “citta”ydı.
Kare hatları ve yuvarlak şekilleri olan semboller kullanan bir yazı sistemidir. Bu yazı biçimi soldan sağa yazılır ve okunur. Sanskritçe’de Deva, “tanrı” ve Nagari de “şehir” anlamına gelir. Bu, senaryonun kendisinin hem ilahi hem de dünyevi olduğunu gösterir.
8. Dhyana
Dhi, yani “yuva” ve “zihin” anlamına gelir. Yana, “hareket etmek” anlamına gelir. Bir kök sözcük olan “dhyai” de düşünmek anlamına gelir.
Hindu geleneklerinde Dhyana, derin zihinsel konsantrasyon gerektiren rafine bir meditasyon uygulamasıdır. Bu tür bir meditasyon ancak hazırlık egzersizlerine girdikten sonra başlatılır.
Meditasyon sırasında odaklanmayı geliştirmeye yardımcı olabilir. Yüksek bir öz farkındalık duygusu için duyuların geri çekilmesine yardımcı olur. Drishti sözcüğü; “görme” anlamına gelir. Uygulamanın üçüncü göz yoluyla içgörü ve içsel bilgeliği geliştirmeye yardımcı olduğuna inanılır.
İda, “rahatlık” anlamına gelir. Nadi, “kanal” veya “akış” anlamına gelir. Yoga felsefesinde; nadileri tıkanmalardan uzak tutmak, fiziksel ve zihinsel sağlığı iyileştiren yaşam enerjisi akışını teşvik ettiğine inanılır.
Zihinsel enerjiyi temsil eden ida nadi, omuriliğin uzunluğu boyunca hareket ederek çakraların içine ve dışına dokunur.
Sanskritçede “sessizce içinden tekrarlamak” anlamına gelen “Jap” sözcüğünden türetilmiştir. Japa yoga, yogayı japa ile birleştirir. Bu yoga, zihnin safsızlıklarını ortadan kaldırır. Ayrıca, günahları yok ettiğine ve Tanrı ile birleşmeyle sonuçlandığına inanılır.
Deneyim ve öğrenme yoluyla elde edilen dünyevi bilgiden çok, ilahi olanla ayrılmaz benlik bilgisini ifade eder. Kişinin, zihinsel ve dünyevi yüklerden arınarak mutlak gerçekliğin ayrılmaz bir parçası olduğu farkındalıktır. Ruhani farkındalığa ulaşmak için Jnana Meditasyonu yapılabilir.
Her katmanı keşfetmenin, bireyi evren ve gerçek Benlik ile birliğe yaklaştırdığına inanılır. Kosha, Sanskritçede “örtü” anlamına gelir. Yoga uygulaması, kişinin varlığını oluşturan koshalar aracılığıyla kişiyi benliğin daha derinlerine götürür, böylece kişiyi gerçek Benliğe yaklaştırır.
Bilinci; anlam, ton, ritim veya fiziksel titreşim yoluyla değiştiren herhangi bir ses, kelime veya cümle olarak anlaşılabilir. Adanmışlıkla zikredildiğinde, belirli sözlerin vücutta ve zihinde güçlü titreşimler yarattığı ve derin meditasyon durumlarını etkinleştirdiği düşünülür.
Geleneksel olarak mantralar, arkasında kendi özel niyeti ve anlamı olan manevi ve psikolojik güçlere sahiptir. Tekrarlar halinde okunabilir veya melodi eşliğinde söylenebilir. Bir mantra tekrarı; daha yüksek bilinç hallerini uyandırmak, niyetlerin gücünü kullanmak, olumlu onaylamalar tezahür ettirmek ve daha derin farkındalık hallerine girmek için kullanılabilir.
Evreni simgeleyen, genellikle dairesel olan geometrik tasarımdır. Mandala, Hindu ve Budist ritüellerinde kutsal bir sembol olarak kullanılır. Yogada mandala, meditasyon sırasında dikkati odaklamaya yardımcı olan görsel bir araçtır.
Tam olarak, “Size boyun eğiyorum” anlamına gelir. Daha derin bir düzeyde; bir ruhun diğerinin kutsallığını tanıdığını ve onurlandırdığını ifade eder.
Selamlama genellikle bir dersin başında veya sonunda yoga eğitmenleri tarafından sunulur. Bu anlamda namaste, yoga pratiğini birlikte deneyimleyen ruhların ulaştığı manevi bağlantıyı veya birliği kabul etmek için çağrılır.
17. Nirodha
Budizm’in dört yüce gerçeğinden biridir. Esas olarak, ızdırabın sona ermesine ve kişinin ızdırabının sona erdirileceğine atıfta bulunur. Budistler, acıya bağlılık, özlem ve cehaletten kaynaklandığına inanırlar; Bu nedenler anlaşılıp ortadan kaldırıldığında, acı giderilir ve nirvana durumuna ulaşılır.
Yoganın ikinci ayağının bir parçası olarak beş niyama vardır. Bu niyamalar, içsel gözlem olarak kabul edilebilecek uygulamalardır. Yoganın etik kodlarını öğrencinin kendi zihnine, bedenine ve ruhuna uygulamanın ve içeride olumlu bir ortam yaratmaya yardımcı olmanın bir yoludur.
Niyama’nın, yoga uygulayıcılarına ruhsal yolculuğunda ilerlemek için ihtiyaç duyduğu içsel gücü, açıklığı ve disiplini verdiği söylenir.